12 Kasım 2012 Pazartesi

Yaşamak..



 Hayatın kıymetini bilin,yaşayın ve yaşadığınız her gün için Yüce Yaratana Şükredin....

Gözler



   Doğru değilmi....

Coffe


   Coffe....

Walpaper










Potasyum, fosfor, magnezyum, klor, kalsiyum, demir, sodyum mineralleri ile C, B1, B2, PP vitaminlerini içeren ve şeker, protein, yağ açısından zengin olan kestanenin, 100 gramında 200 kalori bulunuyor. Nişasta, mineral tuz, özellikle potasyum ve diğer besinsel değerleriyle kestane, kış mevsiminin olumsuz şartlarına, fiziksel ve zihinsel yorgunluklara karşı paha biçilmez bir sağlık kaynağı. Kalp ve kas sistemini uyarıp organizmanın su dengesini düzenleyen kestane, kasları güçlendiriyor, kan dolaşımını hızlandırıp varis ve basurların gelişimini önlüyor. Kestane, en çok potasyum düşüklüğünden yakınanlara öneriliyor, çünkü 100 gramında tam 500 mg potasyum bulunuyor. Ancak uzmanlar, damar sertliği ve şeker hastalığından yakınanların, kestaneyi ölçülü miktarda yemeleri gerektiğini vurguluyor

Siyah Üzüm

     


Antioksidan bir polifenol olan resveratrol, en çok siyah üzümün kabuğunda bulunuyor. Başta siyah üzüm olmak üzere pek çok bitkide bulunan resveratrol, alzheimer hastalığının gelişiminin önlenmesinde oldukça etkili. Hollywood yıldızları tarafından da çok kullanılan bu antioksidanın faydaları:

Siyah üzümün antioksidan bakımından zenginliği sayesinde, DNA hasarına engel olmaktadır. Üzümün, güçlü antioksidan özelliği E vitamininden 50 kat, C vitamininden ise 30 kat daha fazladır. İltihaplanma karşıtı etkisi ile doku hasarını engeller. Cilt yapısını korur.

Karaciğerden lipoprotein salgılanmasını ve kan yağlarını düşürücü etkisi de saptanmıştır. Hastalık, diyabet ve kanserle bağlantılı hastalıkların önlenmesinde etkilidir. Vitamin C, E, selenyum gibi maddelerle birlikte, kalp damar sistemi üzerinde yararlı etkisi saptanmıştır.

Siyah üzümde bulunan, resveratrolun, alzheimer hastalığı, bunama, inme gibi hastalıkların gelişiminin önlenmesinde elde edilen bulgular oldukça fazladır.
BitkiBlog.com

Kayısı




Kayısı, özellikle potasyum yönünden zengindir. Potasyum minerali, normal kalp atışı, kan basıncının ayarlanması ve kasların kasılıp gevşeme hareketinin gerçekleştirilmesi için önemlidir. Kayısının içinde bulunan beta karoten, kanserin, özellikle akciğer kanserinin, kalp hastalıklarının ve kataraktın önlenmesine yardımcıdır.  Kayısı içerdiği kalsiyum ve magnezyum sayesinde kemik erimesinin önlenmesine de faydalıdır. Ayrıca diş sağlığı açısından da önemlidir. İçerdiği demir ile kansızlığı önler, kan yapımına yardımcı olur, cildi ve saçı canlı tutma özelliği vardır. Demir, oksijenin vücutta tüm dokulara taşınmasına yardımcı olur, kan yapımını sağlar.
 Kayısı, doğal lif yani posa açısından çok zengin bir meyvedir. Bu özelliği ile bağırsakları korur, sindirim problemlerine yardımcı olur. Lifli besinlerin kan şekerinin daha dengeli yükselmesini sağladığı, Alınan posa miktarı arttıkça koroner kalp hastalığı ve buna bağlı gerçekleşen ölüm oranında azalma olduğu görülmüştür. Posalı besinler; kanser yapıcı zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttığı ve bağırsak duvarı ile temasını azalttığı için kanserden korunmada da faydalı olurlar.


 Kayısı,

-Beynin düzenli çalışmasını sağlar, stresi azaltır.

-Karaciğerin tahrip olan kısmının tamirini yapar.

 -Kemiklerin çok daha düzgün ve sağlam olmasında önemli rol oynar.

-Kan yapımını artırarak,kansızlığa engel olur.

-Mide ve oniki parmak bağırsağı ülserinin meydana gelmesine engel olur, meydana gelmiş ülserlerin iyileşmesinde rol oynar.

 -Böbreklerde taş teşekkülünü azaltır.

 -Üreme sistemi üzerinde önemli rolü bulunup, cinsel gücü artırmaktadır.

-Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.

-Dişlerin daha sağlam ve kuvvetli olmasında önemli rol oynar.

-Kalp kaslarını kuvvetlendirir ve daha düzenli çalışmasını sağlar. Klinik ölümündeki reanimasyon çalışmalarında kalbin cevap vermesinde etkili olur.

-Kayısının potasyumca zengin,sodyumca fakir ve A vitaminin öz maddesi karotence zengin olması insan beslenmesinde çok önemli boyutlar kazandırmaktadır.


 Kayısı, kuru yada taze yenebileceği gibi reçeli ve kompostosuda yapılabilir.
 Kayısının yemeklerden sonra yenmesi ise hazmı kolaylaştırır.
 Bunların dışında Kayısı cilt bakımında da maske olarak kullanılır ve Kayısı çekirdeği yağ elde etmek için kullanılır.
  şimdi bu taze kayısıyı bulamazsınız,ancak kuru kayısıda yemek aynı şifayı verir ancak aşırıya kaçmadan günde 2/3 adet yeterlidir..

Sultan papağan ....sultan parrot